17.09.2008

nasılmış ki?

Yazdim cok kereler, anilar, dusler, dusuncelerdi. Karalananlar zaman zaman umutsuzluklar oldu. Sinir bozucu umarsızlıkla bembeyaz kağıtlar doldu karardı. Hemde hepsi. Çarçabuk kuytu köselere saklıyorum. Biliyorum ne de olsa bulunca yırtıp atacağımı söylene söylene. Bazılarının anlamsızlığına kızıp kimilerinin hatırlattıklarına içerlenip diğerlerini dalgınlığıma sığınıp kaybediyorum. Tüm sevecenliğimle sakldıklarım yırtıp attıklarımın yanında o kadar az ki.

Dürüst olmalıyım ara sıra en azından kendime…

Hiç yorum yok: