17.04.2009

dolunay



extreme eglencelerimden kalan vakitlerimde, cogu kisi gibi arkadaslarimla birlikte takiliyorum kah mangal kah deniz kah futbol derken. yeni yerler gormek lazim diyerek bir tatil cumasinda daha arabalara dolusup yollara dustuk. tabi cuma gunlerine has sahsi emegim ve eserim olan kahvaltiyi es gecmemis, tika basa doldurmustuk karnimizi.

gidecegimiz yer 1 saatlik uzakliktaydi. Anayoldan giderken sehirden ciktigimizda ilk defa Cidde disina cikan birisi icin beklenen ve bi o kadar da garip alabildigince uzanan sari renkle karsilasiyorum. Anayoldan sapinca, gidis-gelis boylu boyunca devam eden dar bir yoldan yarim saatten fazla gidiyoruz. Terk edilmis iki uc konteyner, bir iki baraka ve tarla sinirlarini belli etmek icin orulmus bir kac duvr disinda neredeyse hic bir sey yok. "Col" ne demek biraz daha net anlasiliyor, bir golgede mi olmaz!?!?!

Sonunda marinaya ve 3 ayri kapi ile korunan compound'a geliyoruz. Iceri girisimiz kisa sureli bir tartismaya yol acsada buyumeden hallediliyor. Kalacagimiz villa pek buyuk deil ama herkes rahatca yerlesiyor. Denizde bizden tam puan aliyor.
Koy seklinde, muhtemelen dogadan cok insan eli ile rotuslanmis, yapilasma goruluyor boylece her villanin denizle direk baglantisi saglanmis. Koylar balik kilcigi gibi dizilmisler ve suyun gecisine olanak verecek buyuk baglantilari bulunuyor. Tabi sadece su deil jet-skilerinde rahatca gecmesi dusunulmus:)



Su ile yeterince gurestikten sonra buranin starbucks'i nereymis acep diyerek gezmeye ciktik. Tisort getirmeyi unutmus oldugumu farketmem uzun surmedi lakin yapacak bisi yoktu, pasa pasa giydik gomlegi sortun ustune:)



Compoundda uzunca bir sure dolandiktan sonra yuruyerek goremeyecegimiz kadar buyuk olduguna ve guvenlik konusunda her yanimizdan kafayi dikmis vaziyette gecen ATMlerin ve kafasi guzel silahli gorevlilerin iknasi ile geri donmeye karar verdik.



Mangala az kalmisti zaten diyip muhabbete ve bataga verdik kendimizi. Hic bir isi kendimiz yapmadigimiz icin mangali yapacak adamlar ve servisi yapacak adamlar bile ayri ayri geliyorlardi. Zaten mangalin yaninda raki icemeyeceksem neden basina oturayim ki dimi?

En sonunda yenilmesi - icilmesi gereken tatlilar kahveler daha bastan gelince suphelenmedim deil. Yediniz ictiniz hadi gorusuruz mu demeye calisiyorlar sorusu geldi aklima, mangal yanana kadar da hep bi kosede kaldi:))

Guzel eglenceli bir gunu daha "cok yedik cook", "o sonuncuyu yemeyecektim" nidalari ile tamamlayip arabalarimiza binerken gokyuzunde dolunay bizlere goz kirpiyordu.



Belki bir sonrakinde elimde rakim olur ha?

Hiç yorum yok: